15 Kasım 2016 Salı

Bakkala Gider Gibi : İkinci Doğumlar

2 aydır hazır olan doğum çantamı arabanın bagajına koyuyorum.
İştar'ın önümüzdeki iki gün okulda yapacağı aktiviteleri gözden geçirip ona göre kıyafet ve malzeme hazırlıyorum.En az bir gece hastanede kalacağım, sezeryana dönersek 2 gece.
Doğumun nasıl geçeceğinin yanı sıra İştar 'ın ne yapacağı da beni çok düşündürüyor. Bir kaç zorunlu fuar seyahati dışında doğduğundan beri hiç ayrılmadık ana kız.Evde Sophia var ama İştar ona daha alışmadı, gecenin bir yarısı kalkıp beni arayabilir.
Gece fosur fosur uyuyup sabah 7:30 gibi zar zor uyanıyorum.Doktor en geç 8 gibi hastaneye giriş yapmış olun demişti.Tabi ilk doğumum olsaydı 7:55'de hastanede olurduk ama o saatte aheste aheste duşumu alıyordum.Bir gün önceden fönlenmiş saçım, hamileliğime damgasını vurmuş siyah taytım, içi ıvır zıvır atıştırmalık dolu çantamla saat 10 gibi hazırdım.
Tıka basa kahvaltı ettim. İlk doğumumda doktorum aç gelmemi söylemişti.Yaklaşık 20 saat aç kalıp bir de üstüne 4 kere epidural aldığım için doğumdan hemen sonra kusmuştum ve de yere düşüp bayılmıştım. Üstelik gebelik diyabetiyken. Ne büyük hataymış ve ne gereksizmiş, boşuna aç kalmışım.
Güle oynaya İştar'ı okula bıraktık ve bugün Ayşe Mitra'yı hastaneden alacağımızı söyledik. Onu bol bol öpüp kokladım.
Hastaneye gittik- doktorumun gidin dediği saatten 2 saat sonra..
İyi ki de öyle yapmışız çünkü beni yerleştirecekleri bir oda yoktu! Bırakın kadın doğumu, hastanede diğer bölümlerde bile bir oda yoktu. Zaten İzmir'de  doğum yapmak için seçebileceğiniz özel hastaneler bir elin parmağı kadar bile değil. Eh biz de evimize en yakın bu hastaneyi hem ailelerimiz rahat gidip gelebilsinler diye hem de İzmir'deki en düzgün hastane olduğu için tercih etmiştik.Suni sancıyla doğum başlatılacağı için rezervasyonumuz da vardı.
Fakat gel gör ki bütün odalar doluydu ve otel odası gibi saat  12'den sonra boşalacak odaları beklememiz gerekiyordu.
Odaları ayarlayan bilmem ne hanımın masasına karargah kurduk ve kadın doğum katından gelecek haberi beklemeye başladık. Süre uzayınca bizi kafeye postaladılar, 45 dakika içinde sizi arayacağız dediler. Orada birileriyle muhabbete daldık, ben muffin ve de hatta sütlü kahve takılıyorum..
Saat 14'e geliyordu, hala haber çıkmayınca biz kadının odasını bastık.Annem tüm ikna ediciliğiyle sancılarımın başladığını, koridorda doğuracağımı (!), acil oda lazım geldiğini anlatıp duruyordu.
Biz iyice bastırınca, oda temizlikçilerinden biri iki odanın boşaldığını haber verdi. Hangisini istersek yerleşebilirmişiz.
Yukarı çıkınca anladık ki, bunca saat beklememizin sebebi odadaki süslerin bir türlü toparlanamamasıymış.Ama ne süs be kardeşim! 5 çocuğa sünnet aktivitesi çıkar oradan!
Hemen odaya yerleştim, lavman sonrası suni sancım takıldı ve tıpkı 4 sene önce olduğu gibi NST'ye takılı olarak beklemeye başladım.. İlk doğumumda saat 10'da suni sancı almaya başlamıştım, gece 11'de tam açıklıkla doğumhaneye girmiştim.
Umarım bu defa süreç daha kısa sürer..Çok daha hazırlıklıyım, hevesliyim, bu iş uzasın istemiyorum.Daha emzirme faslı gelicek!!
Ben bu 4 kiloluk tombiş  kızı normal normal doğuracağım inşallah..Valla bu iş sezeryanla biterse acayip gıcık olurum!!! Onca akupunktur, onca merdiven çıkma,zencefilli çaylar içme, bilmem kaç kere muayene..
Odadaki televizyonu açtım, bir elimde kumanda , bir elimde telefon Ayşe Mitra'nın gelişini beklemeye başladık..
Saat 15:00, 17 Mart 2016,Kent Hastanesi,İzmir..
40+6 haftalık hamileyim, 83 kiloyum ve de bakkala gider gibi doğuma geldim..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder